top of page

KANUN YARARINA TEMYİZ nedir? (6100s.lı HMK m.363)

  • Yazarın fotoğrafı: Prn S
    Prn S
  • 6 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur

Sayın Okuyucu,

Bu yazımda medeni usul hukukundaki kanun yararına temyiz olağanüstü kanun yoluna değineceğim. Olağanüstü diye nitelendirilmesinin nedeni ise kesin hükümlere karşı başvurulmasıdır.


Mevzuatımızdaki ilgili düzenlemede hakkında kanun yararına temyize gidilebilecek kararlar sayılmıştır:


a)      İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar

b)     İlk derece mahkemelerinin istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararları

c)      Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar

d)     Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararları


Peki, hangi gerekçe ile ve kimler bu yola başvurabilir? Kararın “yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu” ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurulur. Yani davanın taraflarından biri bu yola tek başına başvuramaz. Ama Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılacak bir dilekçe ile bu yola başvurmaları hususunda talepte bulunabilirler.


Gelelim asıl noktaya, Yargıtay talebi yerinde görürse karar kanun yararına bozulur ve bu karar Resmî Gazetede yayımlanır. Ancak bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Yani bu kanun yolunun amacı yargılamayı devam ettirmek, mevcut uyuşmazlık üzerinden devam etmek değildir. ‘Kanun yararına temyizin amacı kesinleşmiş olmasına rağmen yürürlükteki hukuka ve mantığa aykırı kararların bozularak Resmî Gazetede yayımlanması ve bu sayede gelecekte bu tür kararların verilmesinin önlenmesidir. Zira, böyle bir düzenlemenin olmaması hâlinde, kesin hüküm hâlini almış ve fakat akla, mantığa ve temel hukuk kurallarıyla, çok açık hukuk kurallarına aykırı kararlar, yargıya güvenin sarsılmasına neden olurdu. Kanun yararına temyiz yolu ile Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşmiş bu kararların yargı ve hukuka güven adına bozulması sağlanmaktadır. Nitekim Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen bir nüfus kaydının düzeltilmeşi ile ilgili kesin kararda, ikiz olmadığı hâlde kardeşi ile aynı gün doğmuş gibi düzeltilen nüfus kaydına ilişkin kesin hüküm kanun yararına bozulmuştur. Bunun gibi diğer kardeşten sadece dört gün büyük olarak yaşı düzeltilen kişi hakkındaki kesin hüküm kanun yararına bozulmuştur. Yine çocuğun, babasının ölümünden beş yıl sonra dünyaya gelmiş olarak nüfus kaydındaki yapılan değişiklik kesinleşmişse de, kanun yararına bozulmuştur. Kısa kararda kabul edilen bir davanın, gerekçeli kararda reddolunması da kanun yararına bozma sebebi sayılmıştır. Doğum tarihi 31 Şubat olarak düzeltilen kişi hakkındaki kesin hüküm de kanun yararına bozulmuştur.’ (Pekcanıtez,Atalay,Özekes,Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 5.Bası,Vedat Kitapçılık,İstanbul,2017,s.489)

Başka bir yazımda görüşmek üzere,

Ius est ars boni et aequi.



Not: Yayımlanan bozma kararlarından paylaşıyorum. Linkten ulaşabilirsiniz.

 
 
bottom of page